İnternet Üzerinden Şantaj
Şantaj suçu TCK madde 107’de düzenlenmiş bir suçtur. Genel itibariyle failler, haksız menfaat elde etmek amacıyla mağdurların şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikte olan hususların açıklanacağından bahisle mağdurlar üzerinde baskı kurmayı ve haksız çıkar elde etmeyi amaçlarlar. Günümüzde artan teknoloji ve internet üzerinden iletişim kurulabilecek sitelerin artmasıyla şantaj suçu türleri de internet ve sosyal medya üzerinden işlenmeye başlamıştır. Bilinen sosyal paylaşım siteleri olan Instagram, Facebook, Twitter, Telegram, Messenger, Skype ve Whatsapp gibi uygulamaların yanı sıra mağdurlar internet üzerinden tanışma, ‘dating’, arkadaşlık veya evlilik siteleri gibi siteler üzerinden de failler tarafından zor duruma düşürülerek şantaja maruz kalabilmektedir.
Şantajın Aşamaları
Sosyal medya veya internet sitesi üzerinden mağdurlarla iletişime geçen failler genellikle cinsel amaçlı sohbet kurarak kadın veya erkek fark etmeksizin karşı tarafla görüntülü konuşma yoluyla iletişime geçmekte ve kişinin görüntülerini mağdurun bilgisi dahilinde ya da habersiz olarak kaydetmektedirler. Bu özel şantaj türüne görüntülü konuşma şantajı veya şantaj dolandırıcılığı denilmektedir. Failler genelde görüntülü konuşmada kendilerini göstermeyip karşı tarafın canlı görüşme sanacağı fakat esasen video kaydı olan görüntüleri kullanıp mağdurun görüntülerini almaktadırlar.
Failler zaman zaman tanıdıkları ya da tanımadıklarını kişileri bir şeye zorlamak için elindeki belge, bilgi, video ya da fotoğrafları internette yayacağına dair mağdurda korku yaratıp ve şantaj yapmaktadırlar. Failin şantajdaki amacı para, cinsel birlikteliğe zorlamak ve hatta evliliğe zorlamak dahi olabilmektedir. Örneğin yurtdışı şantaj suçu olarak uygulamada en çok karşılaştığımız Skype video şantaj suçu türünde mağdurun görüntüsü canlı görüşme sırasında kaydedilmektedir. Ardından da bu görüntüler paylaşılarak görüntü ifşa suçları işlenmektedir.
Yargıtay Kararları
Facebook veya Instagram gibi sosyal medya siteleri üzerinden tanışıp karşısındaki kişiyle bir araya gelmeden ilişki kuran failler kurdukları güvenle mağdurun özel fotoğraflarını istemekte ve bu fotoğraflarla mağdurlardan maddi şeyler talep ederek şantaj yapabilmektedirler. Bu özel görüntü ya da konuşmaları arkadaşlarına veya tanıdıklarına göndereceklerinden bahisle mağduru talep ettikleri şeyi yapmaya zorlamaktadırlar. Örneğin aşağıda yer alan Yargıtay’ın 2021 tarihli kararında internet üzerinden tanışıp mağdurun çıplak fotoğraflarını istemesi ve mağdurun göndermesi üzerine sanığın para isteminde bulunması olayında şantaj suçunun oluştuğu kabul edilmiştir.
“Katılan …’ın internet aracılığıyla tanıştığı ve bir araya hiç gelmediği sanığın kendisinden çıplak fotoğraflarını istemesi üzerine o anki ruh hali ve çocukluğu yüzünden kendi isteği ile sanığın bu isteğini yerine getirerek fotoğrafları gönderdiğini ve bir süre sonra kendisinden para isteyerek göndermediği takdirde fotoğrafları yayacağını söylediğini, … Şantaj suçundan hüküm kurulurken, TCK’nın 107/1. maddesinde hapis cezasının yanında adli para cezası da öngörülmesine karşın, adli para cezasına hükmedilmemesi, Kanuna aykırıdır.” (Yargıtay 4. CD., 2019/6071 E. 2021/25171 K.)
Yargıtay’a göre fail tarafından kaydedilen görüntü, ses ya da fotoğrafların mağdurun bilgisi ve rızası dahilinde kaydedilmiş olması durumu şantaj suçunun oluşmasına engel olmayacaktır. Yargıtay’ın bir kararına göre internet üzerinden tanışıp arkadaş olan mağdur ve sanığın cinsel içerikli sohbet ve görüntülerini mağdurun rızası dahilinde kaydetmesi daha sonra elindeki cinsel içerikli görüntüleri başkalarıyla paylaşacağını söyleyip mağdurdan para talep etmesi somut olayında yapılan değerlendirmede Yargıtay şantaj ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarının oluştuğuna kanaat getirmiştir.
“Sanık …’ın, internet üzerinden tanışıp arkadaş olduğu mağdur … ile baş başa yaptıkları cinsel içerikli sohbetleri, onun bilgisi ve rızası dahilinde kaydettikten sonra, mağdura, 2.000,00 – 2.500,00 TL parayı vermemesi halinde, bu kayıtları, yakınlarına gönderip, internette yayımlayacağı tehdidiyle şantajda bulunduğu ve istediği paranın kendisine verilmemesinin ardından mağdurun özel yaşam alanına ilişkin konuşmalarını internet ortamında başkalarına ifşa ettiği iddialarına konu olayda; sanığa yüklenen şantaj ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarının sübut bulduğuna dair yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.” (Yargıtay 12. CD. 2018/8625 E. 2019/9756 K.)
Online Şantaj Suçuyla Birlikte İşlenen Suçlar
İnternet üzerinden şantaj suçunun işlenmesi durumunda da TCK madde 107’nin hükümleri uygulanacak, fail bu madde üzerinden ceza alacaktır. Şantaj suçunu işleyen fail karşısındaki kişiyi hukuka aykırı ve yükümlü olmadığı bir şeyi yapma veya yapmamaya zorlamakta ayrıca bundan haksız bir çıkar da sağlama amacı taşımaktadır. Şantaj suçunun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ve 5.0000 güne kadar adli para cezasıdır. Bu suçun cezası 1 ila 3 yıl hapis ve para cezası olarak düzenlenmişse de çoğu zaman fail bu suçu işlerken TCK’da yer alan başka suçlara da sebebiyet verdiğinden cezasının artması söz konusu olmaktadır. Yargıtay kararlarında da yer aldığı üzere internet ve sosyal medya üzerinden şantaj suçunun işlenmesi durumunda fail görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu gibi suçların yanında tehdit ve hakaret suçlarını da işlemektedir. Bu durumda failin cezası artacaktır.
“Şantaj ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince; Sanık … ile mağdur … arasındaki ilişkinin mağdurun kocası tarafından öğrenilmesi ve mağdurun sanıkla olan ilişkisini bitirmek istemesi üzerine, sanığın, mağdura, kendisiyle olan birlikteliğini devam ettirmemesi halinde, beraber oldukları dönemde ele geçirdiği özel görüntülerini internette yayımlayacağı tehdidiyle şantajda bulunduğu ve mağdurla tekrar iletişim kurma çabalarına olumlu yanıt alamayınca mağdurun fiziksel mahremiyetine ilişkin özel fotoğraflarını ve videolarını Facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde yayımladığı iddialarına konu olayda; Sanığın üzerine atılı şantaj ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarının sübut bulduğuna ve eylemlerin hukuki nitelendirmesine yönelik mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiştir.” (Yargıtay 12. CD. 2020/5203 E. 2021/5829 K.)
Şantaj Mağdurlarına Avukat Desteği
İnternet ve sosyal medyadan video şantaj suçu yoluyla görüntülerin alınması durumunda bu kayıtlar faile ait bilgisayar, tablet ya da telefonda saklanmaktadır. Şantaja uğrayan mağdurun bu görüntülerinin ailesi, arkadaşları ya da çevresi ile paylaşılmaması hususunda failde bulunan bu kayıtların olduğu elektronik aletlere en kısa zamanda el konulması ve inceleme yapılmasının istenmesi gereklidir. Failin kim olduğunun ispatlanması noktasında da failin mağdurla iletişime geçtiği telefon numarasının veya sosyal medya hesabının kime ait olduğunun araştırılmasının yapılmasının istenmesi önemlidir. Sosyal medya veya internet üzerinden şantaja uğrayan kişinin mağduriyetini ispat etmesi ve varsa kaybını geri alması ve bu görüntülerin yayılmasının engellenmesi noktasında hem bilişim suçları hem de şantaj suçlarında uzman bir bilişim avukatından yardım alması önemlidir.